Doha Kalkınma Gündemi

Mart 2, 2014

|

Kategori:

Müge ÖZTÜRK

 

 

İÇİNDEKİLER

Sayfa No.

ÖZET………………………………………………………………………………………..ii

İÇİNDEKİLER……………………………………………………………………………iii

Giriş………………………………………………………………………..1

1.DOHA’ nın Ortaya Çıkışı………………………………………….2

2. Müzakereler ve DOHA……………………………………………3

2.1.DOHA’dan Önce………………………………………………………………………………………..4

2.2.DOHA ve Müzakerelerin Değerlendirilmesi ……………………………………………..4

3.DOHA Yolunda AB Hedefleri…………………………………..9

4.DOHA Yolunda Alınan Tedbirler……………………………..10

5.DOHA üzakerelerinde Son Durum……………………………11

5.1.Doha’ da Sonuca Gelinememesinin Nedenleri……………………………………………..11

5.2.Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinin Değerlendirilmesi……………………..12

Sonuç……………………………………………………………………….14

Kaynakça…………………………………………………………………..15

GİRİŞ

Yapılan bu çalışmada amaç; 2001 yılında Katar’ın başkenti Doha’ da düzenlenen DTÖ 4. Bakanlar Toplantısında başlatılan kalkınma müzakeresinin incelenmesidir.

Çalışmanın başında DOHA’ nın ortaya çıkışından bahsedilirken, müzakerenin ilgilendikleri konuların neler olduğuna yer verilmiştir ve açıklayıcı olması açısından DOHA öncesinde ve sonrasında gerçekleştirilen müzakerelere değinilmiştir.

DOHA’ dan önce gerçekleştirilmiş olan müzakerelerin başarısız olması, Doha Müzakerelerine“Doha Kalkınma Gündemi” denilmesinin nedeni, bunun altında yatan nedenlerin neler olduğu ve zamanla Kalkınma Gündeminin hedeflenen amaçlara uymaması ve gelinen sonuç detaylı olarak incelenmiştir.

Diğer bir bölümde Doha Kalkınma Gündemi Müzakereleri yolunda AB’nin hedeflerinin ne olduğuna yer verilmiştir. Ayrıca Doha Müzakereleri yolunda alınan tedbirlerin neler olduğu da araştırılmıştır.

Son olarak müzakerelere etki eden dış etkenlerin bir kısmına yer verilirken Doha Müzakerelerinde ki son durumdan ve sonuca gelinememesinin nedenlerinden bahsedilmiştir.

1. DOHA’ NIN ORTAYA ÇIKIŞI

1995 yılında yürürlüğe giren DTÖ Tarım Anlaşması, tarım ürünleri ticaretini düzenleyen ve bu ticareti etkileyen destekleme tedbirleri için yeni kuralları yürürlüğe koymuştur. Bağlayıcı nitelikteki bu kurallar 1995 yılından başlayarak 2004 yılına kadar sürmektedir. DTÖ nün Tarım Anlaşması’nın 20 maddesine istinaden ek kuralların yürürlüğe konulması ve bu amaçla 1999-2000 döneminde yeni bir müzakere döneminin başlatılması öngörülmüştür. Bu öngörü ışığında 2001 yılında Doha’da düzenlenen DTÖ Bakanlar Toplantısında bu müzakerelerin başlatılması karara bağlanmıştır.[1]

DOHA Raund 2001 yılında 11 Eylül saldırılarının hemen ertesinde adeta uluslar arası toplum dayanışmasının her şeye rağmen devam edeceğinin bir sembolü olarak başlamış ve halen geçerliliğini koruyan ticari bir müzakeredir. Amacı küresel ticareti artıracak düşük ticaret tarifeleri sağlamaktır.[2] Bu müzakere, geçmiş küresel müzakerelerden daha geniş ve gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını göstermeyi amaçlıyor.[3]

Müzakerelerin ilgilendikleri konular;

-Tarım alanındaki devlet yardımlarını düzenlemek

-Küresel pazarlara ulaşımı geliştirmek

-Global ekonomideki yeni liberalleşmenin gelişmekte olan ülkedeki sürdürülebilir ekonomik büyümeye saygı duyması gerekir.[4]

2. MÜZAKERELER ve DOHA

İlk toplantı 2001’de DOHA-KATAR da yapılmıştır. Daha sonrakiler Cancun, Meksika (2003) ve Hong Kongda (2005) yapılmış devamında da Paris, Fransa (2005) Potsdam, Almanya (2007) ve Cenevre, İsviçre (2004-2006-2008) yapılmış. [5]

9-14 Kasım 2001 tarihinde Katar’ın başkenti Doha’da DTÖ bünyesinde IV. Bakanlar Konferansı ile başlatılmış olan ve Doha Kalkınma Gündemi olarak adlandırılan yeni ticaret müzakereleri turu başlatılmıştır .[6]

Bu kalkınma gündemi daha sonradan Doha Ticaret Müzakereleri adıyla anılmaya da devam edilmiştir. Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in açıklamalarına göre özellikle gelişmekte olan ve en az gelişmiş ülkelerin kalkınma hedeflerini merkezine alan Doha ticaret müzakerelerinin, bugüne kadar, oldukça iddialı bir çerçevede yürütüldüğü söylenmektedir.[7]

DOHA Round DTÖ üyeleri arasında ticaret görüşmelerinin son turudur. Amacı, düşük ticaret engellerinde ve revize edilmiş ticaret kuralları getirilmesi yoluyla uluslararası ticaret sisteminde büyük reform sağlamaktır. Çalışma programı, ticaretin yaklaşık 20 alanını kapsamaktadır. Temel amacı, gelişmekte olan ülkelerin ticaret umutlarını artırmak olduğu için Doha Kalkınma Gündemi olarak bilinmektedir.[8]

Doha Bakanlar Deklarasyonu tarım, hizmetler ve daha önce başlayan bir fikri mülkiyet başlığı da dahil olmak üzere müzakereleri için yetki verdi. Doha’da bakanlar, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin mevcut DTÖ anlaşmalarının uygulanmasında karşılaşılan sorunların nasıl ele alınacağı konusunda bir kararı onayladı.[9]

Temmuz 2008 müzakereleri ithalat kuralları sonucunda anlaşmazlıkla sonuçlandı. anlaşmazlıktan dolayı pazarlıkların 2009’a kadar sürmesi beklenmiyordu. 2008 itibariyle endüstriyel tarifeler ve tarife dışı engeller üstüne olan görüşmeler riskli bir hal almıştır. ABD ve AB arasında tarım sübvansiyonları konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır. Yinede ABD, ÇİN ve HİNDİSTAN arasında 2008 yılı sonunda anlaşmalar yapılmıştır. [10]

DOHA müzakereleri 5 grup halinde ve dünya ticaret örgütünün mevcut organları tarafından yürütülüyor. Müzakereler içinde konuşulan 5 konu: pazara giriş, gelişme sorunları, DTÖ kuralları, ticaretin kolaylaştırılması ve diğer sorunlar.[11]

2.1.DOHA’dan Önce

Doha’dan önce de tarım ve hizmet alanında ticaretle ilgili kurallar vardır, ama Uruguay Raundunda gerekli olduğu konuşulmuştur. Amerika’nın da içinde bulunduğu bazı ülkeler tarım ve hizmet sektörlerinde daha fazla serbest ticarete ulaşmak istiyorlardı. İlk görüşme Singapur’da yapıldı ve 4 konu Şeffaflık, Ticaretin Kolaylaştırılması, Ticaret ve Yatırım, Yatırım konuşulmuş ve bundan sonraki bütün görüşmelerin bu konuları kapsaması gerekiyordu. 1999 yılında Seattle, USA’de görüşme yapıldı (Millenium Round) ancak o sırada protesto gösterisi ve bazı olaylardan dolayı görüşmelerin 2001 e kadar yapılmamasına karar verilmiştir. Bazı yetkililer çok taraflı ticaret müzakerelerinin ekonomik durgunluk ve terörizm (11 eylül saldırısı Amerika) yüzünden zayıflamış dünya ekonomisini canlandırabileceğini düşünmüştür.[12]

2.2.DOHA ve Müzakerelerin Değerlendirilmesi

Singapur Aralık 1996

DTÖ’nün kuruluşundan sonra yapılan ilk Bakanlar Konferansı Başta AB olmak üzere gelişmiş ülkeler tarafından Singapur konularının (yatırımlar, rekabet, kamu alımlarında şeffaflık ve ticaretin kolaylaştırılması) gündeme alınması isteği belirdi. Çalışma standartlarına ilişkin talepler kabul görmedi. Singapur, mevcut DTO anlaşmalarında denge sağlanmasını isteyenlerle, yeni gündem konularını önerenlerin bir mücadelesiydi.

Cenevre Mayıs 1998

Mütevazi adımlar sonrası gevşek bir Bakanlar Konferansı metni ortaya çıktı. Ticaret gündemi için zayıf bir uzlaşı imkanı oluştu. 1999 Mayıs yeni DTÖ Genel Direktörü seçiminde gelişmiş ülkeler ile GYÜ’ler arasındaki uzlaşmazlık Moore ve Supachaiarasındaki dönüşümlü sistemle çözüldü.

Seattle Kasım-Aralık 1999

Tarafların arasında derin ayrılıklar sonucu Konferans sonuçsuz kalıyor. Bakanlar bildirgesi imzalanamadı. DTÖ sonrası süreçte ilk temel sorun belirmiş oldu. DTÖ ve küreselleşme karşıtı gösteriler toplantıya ve dünya ticaret sistemine damgasını vurdu. 11 Eylül 2001 sonrası müzakerelerin devam etmesinin istikrar ve kalkınma hedefleri için önemli olduğu görüşü yaygınlaştı.

Doha Kasım 2001

Yeni bir ticaret turu kararı alındı. İktisadi büyüme ve kalkınmaya vurgu yapan Doha Bildirgesi kabul edildi. Doha Kalkınma Gündemi’nin bir ‘çalışma programı’ (21 konuyu kapsayan) getirmesi kabul edildi. Doha Turunun 2004 sonunda bitmesi öngörüldü. 1 Şubat 2002 Ticaret Müzakereleri Komitesi’nin ilk toplantısı yapıldı. Çin’in DTÖ üyeliği kabul edildi.[13]

Doha’da varılan mutabakat uyarınca, bu alanlardaki müzakereler tek bir paketin (Single Undertaking) kabul edilmesi suretiyle sonuçlandırılacaktır.Öte yandan, kamu sağlığının korunması bağlamında ilaç patentlerine sağlanan korumanın gelişmekte olan ülkeler lehine esnetilmesi konusuna verilen özel önem nedeniyle, Doha’da ayrı bir deklarasyona konu teşkil eden “TRIPS ve Kamu Sağlığı”na ilişkin müzakerelerin de 31 Aralık 2002 tarihine kadar bitirilmesi, tarım müzakerelerinin “modaliteleri” üzerinde de 31 Mart 2003 tarihine kadar mutabakat sağlanması öngörülmüştür.Ve 1 Şubat 2002 tarihinde, başkanlığı DTÖ Genel Müdürünce deruhte edilen Ticaret Müzakereleri Komitesi (TMK) oluşturulmuştur. [14]

Müzakerelerin özüne yönelik süreçte 3-4 Ekim 2002 tarihlerinde gerçekleştirilen dördüncü TMK toplantısında yeni bir aşamaya gelinmiş, üyelerin genel eğilimleri ve görüş ayrılıkları açık şekilde görülmeye başlanmıştır. Bu safhadan itibaren de müzakerelerde, ülkelerin tutumlarındaki farklılıklar nedeniyle tıkanmalar ortaya çıkmıştır. Doha’da öngörülen son tarihlere rağmen, “kalkınma” ile ilişkilendirilen bu müzakere alanlarındaki başarısızlık, GYÜ ve en az gelişmiş ülke(EAGÜ)lerin müzakerelere bakış açısını doğal olarak etkilemiştir. GYÜ ve EAGÜ’ler müzakerelerde önceliğin bu konularda olduğunu ısrarla vurgulamaktadır. Bu grupta yer alan ülkelerin, bu meseleler aşılmadıkça diğer müzakere alanlarında olası ilerlemeleri engellemeye çalışmaları beklenebilir.[15]

Cancun öncesi 2003

2003 Şubat Harbinson önerisi Tarım ve sanayi müzakereleri için sunulan taslak modaliteler kabul görmedi (Mart 2003).

2003 Nisan

Pamuk-4 (Afrika) ülkeleri tarafından gündeme getirilen ‘Pamuk İnisiyatifi’.

Gelişmekte olan ülkeler arasında G-20 grubunun oluşumu ve önemli bir müzakere gücü olarak belirmesi.[16]

Tarım; Hizmetler Ticareti; “Uruguay Raund” Anlaşmalarının Uygulanmasına İlişkin Konular (Implementation Issues); DTÖ Anlaşmalarının Gelişme Yolundaki Ülkeler (GYÜ) lehindeki “özel ve lehte muamele (Special and Differential Treatment-S&D) ” hükümlerinin gözden geçirilmesi; Sanayi Ürünlerinde Tarifelerin ve Tarife Dışı Engellerin Kaldırılması; DTÖ Kuralları (Anti-damping, Sübvansiyonlar ve Bölgesel Ticaret Anlaşmaları); Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Hakları (TRIPS); Singapur Konuları (Yatırım, Rekabet, Kamu Alımları, Ticaretin Kolaylaştırılması); Anlaşmazlıkların Halli Mutabakatı (Dispute Settlement Understanding – DSU) ile oluşturulmuş olan Anlaşmazlıkların Halli Sisteminin iyileştirilmesi; Ticaret, Borç ve Finans; Ticaret ve Teknoloji Transferi. Ayrıca, “elektronik ticaret” konusunda halihazırda yürütülmekte olan çalışmalara devam edilmesi öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen konular arasında bulunan ve “Singapur Konuları” olarak bilinen, yatırım, rekabet, kamu alımları ve ticaretin kolaylaştırılması konularında iki safhalı bir yaklaşım benimsenmiş, ilk iki yıl yürütülecek müzakerelerle bu dört konuya ilişkin bazı ilke, kural ve ilkelere açıklık kazandırılması, bu konudaki gelişmeler ışığında 10-14 Eylül 2003 tarihlerinde Meksika Cancun’da yapılacak V. Bakanlar Konferansında alınacak karar doğrultusunda bir anlaşma taslağının kaleme alınmasına yönelik çalışmalara başlanılması benimsenmiştir.[17]

Cancun Eylül 2003 alınması sonrası

Bakanlar Konferansı başarısızlıkla sonuçlandı. Derbez Metni resmi bir statüsü olmamakla birlikte Konferans metni olarak tarım konusunda bir uzlaşı arayışı amacıyla sunuldu. Bu metin resmen kabul görmemiş olmakla birlikte sorunlar konusunda önemli bir mütalaa getirdi. Singapur konuları gündeme (Çalışma Programına) alınmadı.[18]

Diğer taraftan, Doha “raund”unun kilit müzakere alanı olan tarımda 31 Mart 2003 son tarihine kadar modaliteler üzerinde anlaşma sağlanamamış olması da hayal kırıklığına yol açan son gelişme olmuştur. Doha turunun anahtarının tarım müzakereleri olduğu ve tarım müzakerelerinde ilerleme olmadan Doha müzakere turunda başarıdan söz edilemeyeceği herkes tarafından kabul edilmektedir.Tarım Komitesi Özel Oturumu Başkanının 17 Şubat 2003 tarihinde yayınlanan “modalitelere dair ilk taslağı” büyük bir tartışma başlatmış, özellikle AB, Japonya ve İsviçre bu taslağı kabul edilemez nitelikte bulduklarını açıklamışlardır. Bilahare modalitelerin ikinci taslağı Başkan tarafından 18 Mart 2003 tarihinde yayınlanmış, ancak üyeler arasındaki derin görüş ayrılıkları 31 Mart 2003 tarihine kadar giderilememiştir. Tarım müzakereleri modalitelerinde belirlenmiş süreye uyulamaması zincirleme etki ile diğer müzakere alanlarını ve belirlenmiş süreleri de doğal olarak etkileyecektir. Öte yandan, hizmetler ticareti alanında ilk tekliflerin 31 Mart 2003 tarihine kadar sunulması, DSU’daki değişikliklerin Mayıs 2003’e kadar sonuçlandırılması, “tarım dışı ürünlerde pazara giriş müzakerelerinde” modalitelerin de yine Mayıs ayında kabulü gerekmektedir. 2 Nisan 2003 tarihi itibariyle hizmetler ticareti alanındaki ilk teklifleri sadece 16 ülke sunabilmiştir.[19]

Temmuz Paketi 2004

Temel müzakere konularında (tarım, NAMA, hizmetler ve ticaret kolayl.) temel oluşturacak çerçeve kararı alındı: Tarımda ihracat sübvansiyonlarının kaldırılması; iç desteklerin amber ve mavi kutu dahilinde azaltılması; tarımda tarifelerin kapsamlı şekilde ve sanayi ürünlerinde doğrusal olmayacak şekilde (non-linear) azaltılması önerildi. Hindistan ve Brezilya (G-20 grubu üyeleri) AB ve ABD ile birlikte 4 büyük müzakereci ülke olarak ortaya çıktı (G-4). Ancak müzakerelerde kısıtlı bir ilerleme sağlandı. Temmuz – Ekim 2005 karşılıklı öneriler (G20, ABD, AB, G10) yapıldı ancak önemli bir ilerleme kaydedilemedi. 1 Ocak 2005 Doha Turu’nu tamamlamak için

başlangıçta kabul edilen ‘son tarih’ (deadline) tutturulamadı.

Hong Kong Aralık 2005

Taraflar arasındaki farklılıkların giderilmesi mümkün olamadı. TRIPs – kamu sağlığı konusunda uzlaşı sağlandı. Yeni modalitelerin (Tarım ve NAMA) 30 Nisan 2006’ya kadar oluşması kararı alındı. Tüm ihracat sübvansiyonlarının 2013’e kadar kaldırılması kararı alındı. ‘Kalkınma’ üzerine yeniden odaklanmaya yönelik bazı adımlar atıldı:

– EAGÜ ürünlerine tarife ve kotasız giriş imkanı

– Ticaret için Yardım (Aid for Trade) paketi

– pamuk ihracat sübvansiyonlarının kaldırılmasının kabulü

2006 Temmuz

Davos mini-Bakanlar toplantısında taraflar uzlaşamadı (Ocak 2006) P. Lamy’nin müzakerelere ara verilmesi çağrısı üzerine müzakereler süresiz askıya alındı. AB’nin yeni ticaret stratejisine bir temel teşkil edebilecek ‘Küresel Avrupa’ belgesi Komisyon

tarafından sunuldu. 2007’de yapılması gereken DTÖ B. Konferansı başarısızlık ihtimali

nedeniyle gündeme getirilemedi.

2006 yılı Temmuz ayında askıya alınan müzakereler özellikle tarım ve tarım-dışı ürünlerde pazara giriş müzakerelerinde 2007 yılı başında tekrar ivme kazanmış 2008 yılı itibariyle de indirim taahhütlerine ilişkin taslak hükümler ortaya konulmuştur. Yıl sonuna kadar tarım ve tarım dışı ürünlerle ilgili müzakere modalitelerinin tamamlanması için kararlılık oluşmuş ancak uzlaşıya varılamamıştır. Modalitelere son halini vermek amacıyla Temmuz 2008’de yapılan Bakanlar Konferansından müspet bir netice alınamamış Temmuz Paketi, 2008 yılı Aralık ayında gözden geçirilmiş modalite metinlerinde temel alınmıştır.[20]

Müzakerelerin-askıya alınması sonrası

Temmuz 2007 taslak modaliteleri: Tarım alanında Tarım Komitesi Bşk. Falconer’in üye ülkelerin üzerinde uzlaşabilecekleri noktaları değerlendirdiği modaliteler ve müteakip toplam 16 ayrı çalışma belgesi oluştu. Haziran 2007’de G-4 Potsdam toplantısında sonuç alınamadı Şubat 2008 sonrası taslak modaliteleri Temmuz 2008 Paketi (Mini-Bakanlar toplantısı) Tarım ve NAMA modaliteleri için müzakerelerde ilerleme olmakla beraber sonuçlanamadı.[21]

Doha Konferansı’nda konsensüsü sağlayabilmek için verilmiş olan bazı ödünler ve bildirinin nihai şeklini alması için gözetilmeye çalışılan hassas dengeler de yeni turda bazı güçlüklere yol açmaktadır. Örneğin Doha’da müzakere alanlarının bir bütün teşkil ettiği kabul edilmiş (DSU hariç), tek paket esası benimsenmiş ve müzakerelerin tüm alanlarda 1 Ocak 2005 tarihinde tamamlanması hedef alınmıştır. Ancak diğer yandan, yeni “raund”un kalkınma öncelikli olacağının da altı çizilmiş, yeni turun adı dahi “Doha Kalkınma Gündemi” olarak belirlenmiş, “özel ve lehte muamele”, “TRIPS ve Kamu Sağlığı” ve “Uygulama” gibi konular öncelikli konular olarak vurgulanmıştır. GYÜ’ler de bundan güç almakta, kendileri için öncelik taşıyan konularda ön almasını beklemektedir. Gelişmiş ülke(GÜ)’lerin ise bu baskıyı hissettikleri, ancak bu aşamada ön almaktan kaçındıkları, müzakerelerin bütünlüğü ilkesine sarıldıkları görülmektedir. GYÜ’lerin Uruguay “Raund”dan kazançlı çıkmadıkları, dolayısıyla şimdi önce GÜ’lerin ne yapacağının görülmesi gerektiği anlayışının da yeni “raund”da GYÜ’leri daha katı bir tutuma sevkettiği görülmektedir. Doha’da yapılan Bakanlar Konferansı sonunda kabul edilen bildiri ve yeni ticaret müzakereleri için verilen yönerge bazı noktalarda oldukça karmaşık, farklı yorumlara yol açabilecek ve açıklık gerektiren hususları içermektedir. Bunun temel nedeni de belgenin çok farklı görüşleri ve çıkarları yansıtacak bir uzlaşı arayışında olmasıdır. Ayrıca, gelişmelerin ışığında, belirlenen son tarihlerin gerçekçi olmadıkları da ortaya çıkmaktadır.[22]

2009 yılının başından itibaren tarım ve tarım dışı ürünlerde müzakere modalitelerinin belirlenmesine engel olan alanların aşılması yönünde bir dizi toplantı gerçekleştirilmiştir. Krizin aşılması yönünde Doha Raundu’nun sonuçlandırılmasının önemine yönelik olarak başta G–20 olmak üzere, uluslararası ekonomik ve ticari gündem açısından son derece önemli platformlarda yapılan güçlü vurgu da etkisiz kalmıştır.[23]

3. DOHA YOLUNDA AB HEDEFLERİ

DOHA Kalkınma Gündemi Müzakereleri yolunda AB’nin hedefleri şunlardır;

-AB gelişmiş ülkelerden ve gelişen tehlike gösteren Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerden gümrük vergisini kesmek istemekte. Amaç; gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında ticaret yapmak. Bu, hem gümrük vergisini azaltmak hem de ticaret engellerini belirleme konusunda yaygın kuralları tartışmaktır.

-AB aynı zamanda DTÖ’daki endüstriyel ürünlerin üretimini saptıran sübvansiyonların kurallarını geliştirmek ve açıklamak istemektedir.

-AB tarım sektörü için tarım sübvansiyon programlarını onaylamıştır. DOHA’nın bir parçası olarak AB tarım gümrük vergisinden %60, tarımda ticaret saptıran sübvansiyonları %80 azaltmayı ve tarım ihracat sübvansiyonlarını elemeyi teklif etmiştir.

-AB ayrıca kendi tarımsal ihracatları için yeni pazarlar görmeyi istemekteydi. Servis ticareti için pazarlara erişim müzakerelerinde DOHA ticaret için oldukça büyük ve gerçek Pazar seçenekleri getirilmeliydi. Buna rağmen AB genel kısıtlayıcı kuralları kaldırmak veya sektörleri özelleştirme peşinde koşmadı ve AB aynı zamanda DTÖ üyelerini kültürel çeşitliliği terfi ettirmek için korumayı vaat etti.

-AB, DOHA müzakerelerinin bazı gelişim önlem paketlerini kabul etmesini istemiştir. Gelişmiş ülkelerde pamuk tarımcılarına, sübvansiyonlardan kaynaklanan ticaret çarpıklığını belirlemek için özel bir anlaşma ile, olabildiği kadar çok ülkenin az gelişmiş ülkelere ulaşmasını sağlamak. Fakir ülkelerin ticaret kapasitesi yaratması için, “ticaret için yardım paketi” fakir ülkelerin ülke ekonomilerine uzun dönem zarar vermeden DOHA anlaşmalarını uygulamaları için özel önlemler almaktadır.

-AB DOHA’nın bazı kurallar koymasını istiyordu. Bu kurallara göre devlet, ticareti savunma araçları kullanacaktı böylece suistimaller edilmeyecekti ve ticaretin rahatlaması için DTÖ kural kitabı tamamen güncelleştirilecekti.[24]

4. DOHA YOLUNDA ALINAN TEDBİRLER

Doha’nın uluslararası ticaretin daha fazla serbestleştirilmesi için alınan tedbirlerin temel yapı taşları şunlardır:

1.Serbest ticareti bozucu nitelikteki tarımsal desteklemelerin azaltılması,
2.Ticarette haksız rekabete neden olan ihracat teşviklerinin, belirlenecek bir süre sonunda kaldırılması,
3.Tarım ürünleri pazarının korunmasına yönelik gümrük vergilerinin azaltılması(yüksek vergilerin daha fazla, düşük vergilerin daha az oranda azaltılması).[25]

Gelişme Yolundaki Ülkelere (GYÜ), bu serbestleşme tedbirlerini daha az oranda ve daha fazla sürede yapma ayrıcalığı tanınmış, Çok Az Gelişmiş Ülkeler grubunda yer alan yaklaşık 50 yoksul ülke bu tedbirlerden muaf tutulmuştur. Alınan bu tedbirler ve Gelişmiş Ülkelerin ihracat sübvansiyonlarını azaltmaları, gümrük vergilerini indirmeleri ve iç desteklerini kısmaları sonucunda Türk tarım ürünleri dış pazarda avantaj elde etmiştir. Ülkemiz DTÖ sınıflamasında GYÜ’ler grubunda yer almaktadır. Ve bu nedenle GYÜ’lere tanınan ayrıcalıklardan yararlanacaktır.[26]

5. DOHA MÜZAKERELERİNDE SON DURUM

Doha Raundu, bugüne kadarki müzakere turlarının kapsam olarak en iddialısı olmakla birlikte kalkınma sorunlarını kapsayan ilk müzakeredir. Diğer yandan, müzakerelere katılan ülke sayısı da önemli ölçüde artmıştır. 1947 yılında GATT’a taraf olan ülkelerin sayısı23 iken Doha müzakere turuna 146 ülke katılmaktadır. Uzlaşıya varılamamasının nedeni üye sayısının artmış olmasıdır. Müzakerelere tesir eden bazı dış etkenler de bulunmaktadır:

Seattle Konferansı’nın başarısızlığından sonra Doha’da başarıya ulaşılmasındaki neden ABD ile AB arasında Ticaret Temsilcilerinin yakın ilişkilerinden kaynaklanan bir uyumdur ve ortak amaçları sayesinde liderliği üstlenmişlerdir. ABD ile AB’nin yeni müzakere turunda ciddi bir rekabet ve çıkar çatışması içine girdikleri ve uyuşmazlık sergiledikleri görülmektedir[27]

ABD ile AB arasındaki görüş ayrılıkları ve rekabet sürdükçe, Doha müzakere turunun tamamlanması beklenemez.[28]

5.1.Doha’ da Sonuca Gelinememesinin Nedenleri

Doha turu müzakerelerinde bir türlü sonuca gelinememesi konusunda ortaya çıkan bir takım görüşler bulunmaktadır.

-Küresel ekonominin aldığı şekil ve ülkelerin geleceğe yönelik beklentileri

-DTÖ’nün kurumsal ve anayasal yapısının da bir yansıması ile ilintili olması

-küresel gelişmeler karşısında üye ülkelerin ve hatta daha genel bir ifadeyle süreçteki tüm aktörlerin beklenti

ve amaçlarının farklı olması

– Doha Kalkınma Gündemi gibi iddialı bir gündemin üstelik daha önceki Uruguay Turunda olduğu gibi tek bir paket altında ele alınıyor olması

– üye sayısı ve niteliğinin artması

-üye ülkelerin göstermekte zorlandıkları karşılıklı hassasiyet ve anlayışları.[29]

Her ne kadar tüm tarafların isteklerini dikkate alacak kapsamda bir müzakere tabanı oluşturulmuş olsa da bu isteklerin karşı taraflarca yeterince içten algılanamaması ve artan DTÖ üye sayısı ile birlikte daha karmaşık ve zorlu dengelerin ve gruplaşmaların da oluşmasıyla, uzlaşıya varmak giderek güçleşmiş ve Doha Turu sonrası elde edilecek kazanımlar; ya da Turun başarısız olması halinde ortaya çıkacak risk ve maliyetler zaman zaman akıldan çıkar olmuştur. Nitekim, müzakerelerin çıkmaza girmesine yol açacak ayak diremeler, hatta bazen müzakerelerden çekilme tehditleri dahi olağan hale gelmiştir. Gerçi tüm bunları müzakerelerin gereği davranış kalıpları gibi algılamak mümkün olabilir, ama Doha Turunda diplomatik dengelerin üzerine çıkabilen tutum ve

taleplerin daha ciddi bir analizi gerekmektedir.[30]

Uzlaşmaya varılamamasının sebebi olarak gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkelerin istediği koşulların aynı olmadığına inanılıyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler yalnızca taleplerini dile getirerek anlaşmaya ikna olmamışlardır. Bu konularda gözlemlenen anlaşmazlıklar DTÖ’nün kuruluşundan beri yaşadığı en büyük sorun olarak biliniyor. Raundda sonuca varılamaması, gelişmekte olan ülkeler için zafer olarak algılanmaktadır çünkü gelişmekte olan ülkeler bir sonuca varılmasını istememekteler. Eğer müzakereler bir sonuca varırsa ABD ve AB ülkeleri bu durumdan fayda sağlayacaklar ve bir nevi sömürü yapacaklardır. Hatta “Doha Development Round” denilmesinin sebebi de gelişmekte olan ülkelere fayda gibi gösterilmektedir.Tarım üzerine olan konuşmalarda anlaşmazlık, gelişmiş ülkelerin tarım ihraç ettikleri için tarife indirimi istemeleriyle diğer ülkeleri de korumak istemeleriyle sonuçlanıyor. Asıl sorun ABD, Çin ve Hindistan’ın anlaşamamasından kaynaklanıyor ve bu ülkeler birbirlerini devamlı suçlamaktalar.[31]

Tarım: Tarım konusunda anlaşılamamasının nedeni; Amerika,Avrupa Ülkeleri ve Gelişmekte olan ülkelerden özelliklede Brezilya ve Hindistan ticaret bariyerlerini düşürmeleri konusunda ısrar ediyor çünkü bu ülkeler tarıma çok bağımlıdır, ülkenin %75 i tarımla geçiniyor.

Faydası: Bütün ülkeler DOHA Raunda başlarken ülkelerine ekonomik fayda getireceklerini düşünüyorlardı fakat anlaşmazlıklar ve sonuca varılamaması sonucunda beklentiler düşmektedir.[32]

5.2.Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinin Değerlendirilmesi

Müzakereler 7 sene sürdü .Ve müzakereler için ‘hiç kurumayan bir boyayı izlemek gibi’ denilmiştir. 2001 den beri gümrük vergilerinin kesilmesi ve sübvansiyonlar konuşuluyordu. 2005 Temmuzda umutlar Pascal Lamy tarafından kırıldı. 29 temmuzda fikirler değişti. Başlangıçta müzakere şefinin hırsı tarımsal ticaretteki bazı karışıklıkları düzeltti. Geçici bir düzenleme olması hedeflensede bu vergileri uzun dönemli destekleyenler haline dönüştü. Özellikle de şeker gibi ürünler için DOHA üyeleri reform yapmak konusunda anlaştılar sadece nasıl yapacaklarına karar veremiyorlardı. Hindistan ithalat artışına yanıt olarak tarım tarifelerini yükseltmek istedi. Görünen o ki yüksek tarım fiyatlarına ulaşabilmek için tarımda serbest ticarettense tarımda özelleşmeye gidilmesi gerekiyor. Amerika kendi üreticilerinin ürettiği soya fasulyesinin Çin’e satımını arttırmak için ısrar etti (Çin Amerikadan, Amerikanın %40 soya fasulyesini ithalat ediyor). Çoğu gelişmekte olan ülke eski raundların adil olmadığına inanıyorlar. Zenginlerin tarım politikalarını biraz kısıtlarken fakirlere çok fazla engel geliyor DOHA raundda gelişmekte olan ülkeler haklarını istiyorlardı fakat başarısız oldular. Zengin ülkelerde tarım tarifeleri %15 den %11 e düştü. Kuzey Korede tarım tarifeleri 1960 yılında %50 lerdeydi zamanla bu oran 3 katına çıktı. Amerika zamanla pamuk sübvansiyonlarında ciddi bir azalmaya gitti. Genel olarak DTÖ’deki bu hayal kırıklığı yıpratıcı bir durumdur. Bu başarısızlıktan dolayı DTÖ’nun güç ve himayesini koruyup koruyamayacağı merak konusudur.[33]

2003 yılı öncesinde bir çok yazar ve Vural atlayın bir açıklamasında da dile getirdiği gibi;

Yukarıda maruz gelişmeler Doha Raund’ unun zor ilerleyeceğini ortaya koymaktadır. Ancak kimi yazarlara göre karamsarlığa ve artan endişelere rağmen yeni müzakere turunun başarısızlıkla sonuçlanacağı şeklinde peşin bir hükme varmanın da yanıltıcı olacağı düşünülse dahi 2012 yılının ikinci yarısına gelinmiş olmasına rağmen Doha Müzakereleri henüz bir netlik kazanamamış olmakla beraber daha uzun yıllar bu şekilde devam edeceği tahmin edilmektedir. [34]

2012 Mayıs itibariyle DOHA raundun geleceği belirsiz görünüyor.[35]

SONUÇ

Bu araştırmada Doha Kalkınma Turu Müzakereleri, Doha Kalkınma Gündemi adı altında 2001 yılında Doha’ da 4. Bakanlar Konferansı ile başlamıştır.

Doha Müzakerelerinin amacı düşük ticaret engelleri ve düzenlenen ticaret kuralları ile küresel ticarette yenilik sağlamaktır ve aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin ticaret umutlarını attırmak hedefi olduğu için Doha Kalınma Gündemi olarak bilinmektedir.

Doha Müzakereleri; pazara giriş, gelişme sorunları, DTÖ kuralları, ticaretin kolaylaştırılması ve diğer sorunlar olarak 5 konudan oluşur.

Kalkınma öncelikli olan Doha Kalkınma Gündeminde “özel ve lehte muamele”, “TRIPS ve kamu sağlığı” ve “uygulama” gibi konulara öncelik verilmesi GYÜ’ lerin lehine bir durum olmasının yanında GÜ’ ler için ise bir baskı konumundadır.

Doha Raund DTÖ üyeleri arasında ticaret görüşmelerinin son turu ve kapsam olarak en iddialısıdır.

2006 Temmuz Davos mini-bakanlar toplantısında taraflar uzlaşamadı ve müzakereler süresiz olarak askıya alındı ancak 2008 ve 2009 yıllarında özellikle tarım ve tarım dışı müzakerelerde pazara giriş konuları hız kazanmıştır. Doha Raund’ da gelişmekte olan ülkeler haklarını istiyorlardı fakat başarısız oldular.

2001 yılından itibaren süregelen Doha Müzakereleri 2012 yılında dahi henüz bir netlik kazanamamıştır ve uzun yıllar böyle devam edeceği düşünülmektedir.

KAYNAKÇA

Akman, M.Sait. “Dünya Ticaret Örgütü Doha Turu Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri ve Türkiye”. Aralık 2008.(Çevrimiçi) http://www.tepav.org.tr/tur/admin/dosyabul/upload/dto_2008.pdf (ErişimTarihi:17.05.2012).

Tüzmen, Kürşat. “Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”. Durum Dergisi. (Çevrimiçi) http://www.turktrade.org.tr/tr/article/1550cea1-535a-45a1-aa7a-ff8a0e5b5cdf/doha-kalkinma-gundemi-muzakerelerinde-son-durum.aspx (Erişim Tarihi: 17.05.2012).

T.C.Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı. “DOHA Ticaret Örgütü, DOHA Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum ve Geleceğe Dönük Beklentiler”. Ekim 2010. (Çevrimiçi) http://www.tobb.org.tr/DisTicaretMudurlugu/Documents/Duyurular/doha.pdf(Erişim Tarihi:24.05.2012).

T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı. “DTÖ DOHA Kalkınma Gündemi, Tarım Müzakereleri Çerçeve Metninin Türk Tarımı Açısından Değerlendirilmesi”. (Çevrimiçi)http://www.tarim.gov.tr/E_kutuphane,dto_kalkinma_gundem.html (Erişim Tarihi: 17.05.2012).

“Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”. (Çevrimiçi) http://www.mfa.gov.tr/dunya-ticeret-orgutu-_dto_-doha-kalkinma-gundemi-muzakerelerinde-son-durum.tr.mfa, http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/ (Erişim Tarihi: 17.05.2012).

“Doha Development Round”. (Çevrimiçi) http://en.wikipedia.org/wiki/Doha_Development_ Round, html(Erişim Tarihi: 17.05.2012).

“The Doha Round”. (Çevrimiçi) http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/ (Erişim Tarihi: 17.05.2012).

“The Doha Round” (Çevrimiçi), http://www.wto.org/english/tratop_e/dda_e/dda_e.htm (ErişimTarihi:17.05.2012).

“The Doha Round…and Round…and Round”. Temmuz 2008. (Çevrimiçi). http://www.economist.com/node/11848592 (Erişim Tarihi: 18.05.2012).


[1] T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, “DTÖ DOHA Kalkınma Gündemi, Tarım Müzakereleri Çerçeve Metninin Türk Tarımı Açısından Değerlendirilmesi”, (Çevrimiçi)http://www.tarim.gov.tr/E_kutuphane,dto_kalkinma_gundem.html (Erişim Tarihi: 17.05.2012),s. 1.

[2]Doha Development Round”, (Çevrimiçi) http://en.wikipedia.org/wiki/Doha_Development_Round, html(Erişim Tarihi: 17.05.2012),p. 1.

[3]The Doha Round”, (Çevrimiçi) http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/(Erişim Tarihi: 17.05.2012),p. 1.

[4] a.g.e.

[5]“Doha Development Round”, (Çevrimiçi) http://en.wikipedia.org/wiki/Doha_Development_Round, html(Erişim Tarihi: 17.05.2012),p. 1.

[6]“Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, (Çevrimiçi) http://www.mfa.gov.tr/dunya-ticeret-orgutu-_dto_-doha-kalkinma-gundemi-muzakerelerinde-son-durum.tr.mfa, http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/(Erişim Tarihi: 17.05.2012),p. 1.

[7] Kürşat Tüzmen, “Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, Durum Dergisi, (Çevrimiçi), http://www.turktrade.org.tr/tr/article/1550cea1-535a-45a1-aa7a-ff8a0e5b5cdf/doha-kalkinma-gundemi-muzakerelerinde-son-durum.aspx (Erişim Tarihi: 17.05.2012),s. 1.

[8]“The Doha Round”, (Çevrimiçi), http://www.wto.org/english/tratop_e/dda_e/dda_e.htm (ErişimTarihi:17.05.2012),p. 1.

[9]a.g.e.

[10] “Doha Development Round”,a.g.e., p.1

[11] a.g.e.

[12] a.g.e.

[13] M.Sait Akman, “Dünya Ticaret Örgütü Doha Turu Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri ve Türkiye”, Aralık 2008,(Çevrimiçi), http://www.tepav.org.tr/tur/admin/dosyabul/upload/dto_2008.pdf (ErişimTarihi:17.05.2012),s. 2.

[14] “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, (Çevrimiçi)http://www.mfa.gov.tr/dunya-ticeret-orgutu-_dto_-doha-kalkinma-gundemi-muzakerelerinde-son-durum.tr.mfa, http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/(Erişim Tarihi: 17.05.2012),s. 1.

[15] a.g.e.

[16] Akman, a.g.e.

[17] “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, a.g.e.

[18] Akman, a.g.e.

[19] “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, a.g.e.

[20]T.C.Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, “DOHA Ticaret Örgütü, DOHA Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum ve Geleceğe Dönük Beklentiler”, Ekim 2010, (Çevrimiçi)

http://www.tobb.org.tr/DisTicaretMudurlugu/Documents/Duyurular/doha.pdf, s.1.

(Erişim Tarihi:24.05.2012)

[21] Akman, a.g.e.

[22] “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, a.g.e., s.s.1-2.

[23] T.C.Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, a.g.e.

[24] “The Doha Round”, (Çevrimiçi) http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/(Erişim Tarihi: 17.05.2012),p. 1.

[25] T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, “DTÖ DOHA Kalkınma Gündemi, Tarım Müzakereleri Çerçeve Metninin Türk Tarımı Açısından Değerlendirilmesi”, (Çevrimiçi)http://www.tarim.gov.tr/E_kutuphane,dto_kalkinma_gundem.html (Erişim Tarihi: 17.05.2012),s. 1.

[26] a.g.e.

[27] “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, (Çevrimiçi)http://www.mfa.gov.tr/dunya-ticeret-orgutu-_dto_-doha-kalkinma-gundemi-muzakerelerinde-son-durum.tr.mfa, http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/(Erişim Tarihi: 17.05.2012),s. 2.

[28] a.g.e.

[29] M.Sait Akman, “Dünya Ticaret Örgütü Doha Turu Çok Taraflı Ticaret Müzakereleri ve Türkiye”, Aralık 2008,(Çevrimiçi), http://www.tepav.org.tr/tur/admin/dosyabul/upload/dto_2008.pdf (ErişimTarihi:17.05.2012),s. 3.

[30] Akman, a.g.e.

[31] “Doha Development Round”, (Çevrimiçi) http://en.wikipedia.org/wiki/Doha_Development_Round, html(Erişim Tarihi: 17.05.2012),p.p. 1-5.

[32] a.g.e., p.5.

[33] “The Doha Round…and Round…and Round”, Temmuz 2008, (Çevrimiçi), http://www.economist.com/node/11848592 (Erişim Tarihi: 18.05.2012),p. 1.

[34] “Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi Müzakerelerinde Son Durum”, (Çevrimiçi)http://www.mfa.gov.tr/dunya-ticeret-orgutu-_dto_-doha-kalkinma-gundemi-muzakerelerinde-son-durum.tr.mfa, http://ec.europa.eu/trade/creating-opportunities/eu-and-wto/doha/(Erişim Tarihi: 17.05.2012),s. 2.

[35] “Doha Development Round”, (Çevrimiçi) http://en.wikipedia.org/wiki/Doha_Development_Round, html(Erişim Tarihi: 17.05.2012),p. 1.

Paylaşın

İlişkili Makaleler

About Author

admin